Yerel Kelimeler Sözlüğü
BU SAYFADA KÖYÜMÜZ VE İLÇEMİZ ALADAĞ ÇEVRESİNDE KULLANILAN YÖRESEL KELİMELER YER ALMAKTADIR.


YEREL KELİMELER SÖZLÜĞÜ


-A
Abari
: Şaşırma ifade eden ünlem

Abbağ : Bembeyaz, tertemiz

Acar : Yeni

Acep : Acaba

Adist : İsmi verilen kişi

Aga: Ağabey

Ağcaçekik :Bir çeşit kuş

Alaçık : Çadır, yaş çınar dallarının bükülüp birleştirilmesiyle yapılan çadır

Asbap : Elbise

Aşıt: Gözükmeyen yer

Aşkar : Yüz, görüntü (Aşkarı bozuk)


-B

Babalı tutmak : Bedduaya uğramak

Balcan : Patlıcan

Banadıra : Domates

Bayak : Az önce

Bayır : Taşlık engebeli yer

Belber : Çukurovalı çiftçiler

Belermek : Gözlerin boş boş bakması, donması

Berk : Sert

Bezirme : Tandır üzerinde pişirilen hamur

Bibi: Hala

Biribir : Yakın olan, eş dost

Bocut : Sürahi

Böcü: 1.Böcek 2.Domuz

Büğelek : Özellikle hayvanlara gelen, Bir çeşit böcek

Büngüldemek: Oynamak


-C
Cavlak
: Saçı olmayan, kel

Celfin : 1.Küçük tavuk, civcivle tavuk arasındaki dönem 2.mec. Genç kız

Cere : Toprak kap

Cımcılk olmak: Islanmak, suyu çıkmak

Cıngar çıkarmak: Kavga, söz çıkarmak

Cıngıllı : Allı pullu giyinen kadın, yaşına uygun giyinmeyen kadın

Cırcır : 1.Fermuar 2.Ekinin sapını ve buğdayını ayıran makine, patoz

Cıbıldak: Çıplak

Cırlağan : Ağustosböceği

Cızgımak : Sıçramak

Cice : Abla

Coşarmak: Ateşin alevlendirilmesi

Culfa : Elbise, iyi kumaştan yapılmış elbise

Cücük : Kuş, tavuk ve benzeri hayvanların yavrusu

Cülük: Civciv

Cürun: Çeşme, plastik kaplara takılan çeşme



Çalım
yapmak: Surat asmak, bağırıp çağırmak

Çebiç : Bir yaşını doldurmuş keçi

Çevre : Mendil

Çıkla : Katıksız olan, katıksız yenilen yiyecek

Çiğin : Omuz başı

Çimmek: Yıkanmak

Çingil: Bakır yoğurt kabı

Çirkef : Pis yer

Çitil/Sitil: Küçük su ve yiyecek kabı

Çitil: Fide

Çonmak: Toplanmak

Çot olmak: Sakatlanmak, felçlik geçirmek

Çömçe: Kepçe

Çötürük: Çadır, çadırın ön ve arkasına ağaçların çatılması ve üzerine çadır bezinin

geçirilmesi ile kurulan çadır


-D
Dadanmak:
Alışmak, alışkanlık haline getirmek

Damak: İçine doğmak

Damızlık: Yoğurt mayası

Dayak : Dayanılacak yer, ağaçtan direk

Delice : Buğdayın içinde çıkan bir çeşit buğday, unundan ekmek yapılıp yenirse başını

dönderip sarhoş eder

Deşirmek : Toplamak

Deze : Teyze, annenin kız kardeşi

Dilling: Çok konuşan, şerli

Döş :Sine, göğüs

Dövis: Zalim

Dünür : 1.Karşılıklı kız alıp verenler 2.kız isteme işi

Düzen : Hile, tuzak


-E
Edik:
Eskiden çift sürerken giyilen çizme

Eğreşmek: Beklemek, oyalanmak

Eke: Gözü açık

Ekemek: Olgunlaşmak

Eldez : Makine, alet

Ergen : Genç, ergenliğe giren

Erkec : 1.İki yaşındaki keçi 2.Babayiğit güçlü erkek

Essah: Sahi, gerçek

Eşgere :Açıkça, ortada olan

Evlek : Küçük toprak parçası, dönümün dörtte biri

Evmek: Acele etmek


-F
Falabakan:
Bukalemun

Fallik: Yaramaz, kötü kadın

Fingirdek: Oynak

Fol: Tavukların yumurtladıkları yere bırakılan yumurta

Folluk: Tavuğun yumurtlama yeri

Fuan koparmak: Ağlamak, bağırmak, çağırmak


-G
Gadef:
Bardak

Gafil : Habersiz olan

Galle: Sincap

Gamalak: Çamın kabuğunun altındaki ince zar

Gamga : Bayrak direğinden yontulan kabuk

Garamet: Kuru iftira

Garez : Kin, nefret, düşmanlık

Gater : Sıra sıra olan

Gavl : Söz, yemin, anlaşma

Gayak: Kaya dibi

Gelince: Yenge

Genir: Boynuzların açık haldeki durumu

Gındab : İp

Gonur : Kırmızıyla sarının arasında bir renk

Göher : İş yapan

Gölük: At

Gönenmek: Keyfetmek, bolluk içinde yaşamak

Görpe: Keçi yavrusu

Göynek: İç giyecek, atlet

Gubur : Fişeklik

Gudnu : Elbise, nene ya da dede elbisesi

Gudümsiz : Uğursuz

Gungul: Gizli sır, işin içinde iş

Guskun : Yük taşıyan hayvanların semerini tutan kuşak

Guzgun : Kartal

Güdük: Gömlek

Güvelek : Hayvanları rahatsız eden zararlı sinek


-H
Hakık:
Değerli bir taş

Halleşmek: İki kişinin aralarındaki sürtüşmeli konuyu çözmek için görüşmesi

Hampa: Düşman olmak, düşmanlığını devam ettirmek

Hampaya düşürmek: Tuzağa düşürmek, kandırmak

Harar: Çuvalın büyüğü, içine saman basılan büyük dokuma

Harık: Ark, su yolu

Harlık: Çukur yer, mahrumiyet yer

Hele: Baksana

Helke /Helki: Su konulan kap

Hergele: Kalabalık, sürü

Hezen: Kalın tahta

Hırtıb : Bir şey canı istemek

Hış olma/hış etmek: Dolmak, ağzına kadar doldurmak

Hicap/Hicap et-:Utanma, sıkılma

Hodil hodil: Boş boş konuşmak veya sallana sallana yürümek

Hoppak : Yiyecek, taneli meyve ya da çerez

Horanta: Kalabalık aile

Hortuklama: Ürkme

Hoyuk : Korkuluk

-IIrgalamak:

İlgilendirmek

Istar :Halı ya da kili dokunan tezgah



İbrişim
: Bir çeşit ot

İğdiş etmek: Kısırlaştırmak

İlenger: Büyük bakır tabak

İlezir: Rezil

İntizar : Beddua

İteği: Kilim olarak alta serilen kalın dokuma kumaş


-K
Kaçkaç:
Seferberlik

Kaput : Pardösü

Kasvet : Sıkıntı, iç sıkıntısı

Kefri: Başa takılan örtü

Kele: Bana bak (bayanlarda hitap ünlemi)

Keleş: Çok güzel

Kelete : Un çuvalının küçüğü

Kelik: Ayakkabı

Kerli : Sonra

Kertiş : Kertenkele

Keşgere: Tahtadan yapılmış, üzerinde taş taşınan araç

Keşik: Karşılıklı alıp verme

Keynişmek: Kıskanmak, benzerini almaya veya yapmaya çalışmak

Kırık/Gırık : Kadının sevgilisi, dostu

Kırpık/hırpık: Eskimiş kumaşlardan dokunan sergi

Kısmık: Cimri

Kilden: Su tası

Kirtik: Küçük sabun

Kisbet : Deri pantolon

Kömec : Bir çeşit ot, yemeği ve böreği yapılır

Köstü: Köstebek

Kurdamak : Karıştırmak


-M
Mahalsiz
:
Yersiz ve zamansız olan, lüzumsuz konuşma

Mahana: Bahane, mazeret

Malamat ol-: Rezil, rüsva olmak

Mangır: Eski devirlerden kalma para, gâvur parası

Maraz: Vücuda zararlı yiyecek

Martini :Tüfek

Mavra: Gerçek olmayan konuşma, boş konuşma

Mayasır: Alerji, mantar

Melefe : Bir çeşit bez

Melil : Sefil, gariban

Menecik : Yüz

Meymenetsiz: İşe yaramaz insan

Mıh :Çivi

Mısmıl: Temiz, mundar olmamış, İslâmî usullere göre kesilmiş

Miltan: Gömlek

Mitil: Yüzlenmemiş, kapağı geçirilmemiş yatak, yorgana verilen isim

Muhanet: Başkasına bağlı yaşama, mihnet altında kalma

Muraz : Mutlu olmak, amaca ulaşmak

Müjdelik: Ödüllendirme, bahşiş verme

Müzevirlemek: Gizli tutulması gereken sözleri söylemek, açığa vurmak


-N
Nacak
: Balta

Namazlağa: Seccade, üzerinde namaz kılınan dokuma



Ödlek:
Korkak

Örk: Hayvanların ipini toprağa bağlamaya yarayan demir kazık

Özeksiz : 1.Özlü olmama, özünü yitirme 2.Bitkin düşme


-P
Patan
: Bacak

Pavkırmak : 1. Birden bire açığa çıkmak, savrulmak 2. Bağırmak

Pel pel bak-: Donuk donuk bakmak

Peren olmak: Dağılmak

Pısmak: Saklanmak, gizlenmek

Punduna düşürmek : Boş anını yakalamak

Pus: Sis

Püren: Sarı renkli çiçek açan bir ağaç, balı lezzetli ve şifalıdır


-R
Ruba
: Bir çeşit elbise


-S
Sabi
: Çocuk, aklı ermez bebek

Saplıcan olmak: Ciğerlerini üşütmek, öksürmek

Saya : Elbise, dokuma kumaştan yapılan elbise

Saylak: İniş aşağı, düz ve tozlu yer

Sehen: Tabak

Seki : Taraça, toprağı düzleştirmek için yapılan duvar

Sekil : Keçinin ayağındaki beyazlık

Seklem : Yarı dolu olan

Seyirtmek: Koşmak

Sıtır : Çadırın kenarına çevrilen dokuma

Sıvaklı : Sıvalı, boyalı

Siğgin : 1.Tekenin birleşme dönemi 2.mec.Ergenliğe giren, erkek

Silisip etmek: Tam doldurmak, ağzına dek doldurmak

Sival: Sorgu, soru

Söbe: Yuvarlak olmayan, yuvarlağa yakın

Söhür: Sahur, oruç için kalkılan vakit

Söykenmek: Dayanmak, arkayı yaslamak

Suğluk: Bıçak

Sulak : Sulu yer, arazi

Sümsük: Pısırık



Şavk
: Aydınlık

Şelek : Yük, arkada taşınan malzeme

Şına'at : Kavga, tartışma


-T
Taka:
Pencere

Tamah : Pinti, parasını harcamayan

Tat : Peltek konuşan, tam konuşamayan

Taylak: Genç olan

Tejen : Tereyağının bozulmaması için kullanılan keçi derisinden yapılan saklama kabı

Tepkili şaşmak: Kendinden geçecek kadar yorulmak

Teke: İki yaşını doldurmuş erkek keçi

Temsil: Örnek

Tepgil/tepgili şaşmak: Akıl, şuur / aklını kaybetmek

Tetir: Ceviz boyası

Tevir: Çeşit

Tımtı: Sapı kırılmış bıçak

Tın: Üzüm tanesi

Tirki- ilene:Leğen

Toklu: Bir yaşını doldurmuş erkek koyun.

Tokuç: Çamaşır yıkamaya yarayan tokmak şeklinde ağaç

Tosba: Kaplumbağa

Turaç : Bir çeşit kuş

Tuturuk: Çok ekşi


-U
Uluk
: Pasaklı, kirli

Urgan : İp, kalın ip

Urup: Çeyrek

Uscacık : Hafif, belli etmeden

Usturuplu : Dengeli, gereği kadar


-Y
Yağlık
: Baş örtüsü

Yaşmak : Ağzı da kapatan baş örtüsü

Yavan : Sade, katıksız

Yavşak : Bitin küçüğü

Yavşan: Sarı renkli su kenarında yetişen bir çeşit ot

Yazı : Düzlük yer

Yekinmek : Kalkmaya çalışmak, hareket etmek için yeltenmek

Yelfe : Hafif olan

Yerinmek: İmrenmek, aynısını arzu etmek

Yırak: Uzak

Yonga : Ağaçtan kopan parça

Yorundurmak : Yol gözlemek

Yoylu: Darılgan, çabuk alınan

Yuka : İnce, zayıf

Yunak: Yıkama işi, yıkamanın yapıldığı yer, dere kenarı

-Z
Zağar
:Acaba

Zeval : Zarar

Zıbık : Aldanma

Zıvlım : Uzun ince çam ağacı

Zubun : Ayağa kadar uzanan uzun elbise

Züppe :Serseri, işe yarmaz

KAYNAK: Mehmet Ali YILMAZ'ın 2005 yılında hazırlamış  olduğu Aladağ Halk Kültürü tezinden alınmıştır. 

KÖY SİTEMİZE HOŞ GELDİNİZ
 
*FACEBOOK***BEĞEN***PAYLAŞ*
 
KÖY SİTEMİZE HOŞ GELDİNİZ
 
31 MART YEREL SEÇİMLERİNDE KÖY MUHTARLIĞINA HALİL KILIÇ SEÇİLMİŞTİR.KENDİSİNE BAŞARILAR DİLİYORUZ.
 
SİTEMİZİ ZİYATRET EDENLER: 136799 ziyaretçi
Copyright (c)2011 (c) karahankoyu1.tr.gg | Design by İbrahim SERT Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol